“ADALET;
Herkese layık olduğu şeyi verdiren bir erdemdir” Demiş ARİSTOTELES.
Hepimiz için istenilen ve her zaman beklediğimiz Adalet ve Adaletli davranış olmuştur. Sanıyorum bu hayat da herkesin bir mağduriyeti olmuştur. İşte son günlerin en güzel haberlerinden biri de, haksız yere bu mağduriyeti yaşayan, bu nedenle zor günler geçiren İşçilerin işlerine dönmesi olmuştur.
Aslına bakarsak genelde bu durumları bütün belediyelerde yaşıyoruz. Siyasi zaferlerin ardından iş kaygısı yaşayan bu işçilerin sözlerine, isteklerine kulak vermemiz ve çalıştığı dönemde yaşadıkları işsiz kalma streslerini görmemiz gerekir. Kimlerin oy verip vermediğinden ziyade yaptığı işteki bilgi ve becerisi ön planda tutulmalıdır. Sırf seçim kazanmak adına verilen iş vaatlerinin gerçekleştirmek adına yapılan uygulamaların doğru olmadığı gibi vaat edip de iş sağlayamadığımız kişilerin de hayatlarında büyük bir hayal kırıklığı oluyoruz. Biraz empati yapmak, daha kolay anlamamızı sağlar.
Belediye’nin daha fazla istihdam sağlaya bilmesi için, çalışan işçiyi çıkarmak yerine daha fazla yatırım yapması veya yatırım yapacak yatırımcıya dorudan ulaşması daha doğru bir seçenek olacaktır. Yeni yatırım demek hem Belediye gelirlerini arttırmak hem de iş sahasını genişletmek demektir. Buna bağlı olarak güçlü bir Belediye demek, daha fazla ve daha kaliteli hizmet demektir.
Umarım işlerine geri dönen işçiler, çalıştıkları zaman içerisinde zorluklarla karşı karşıya kalmazlar.
Umarım geç olsa da hukuksuz bir şekilde çıkartılıp dönen işçilere mobbing uygulanmaz.
“ADALET NEDİR?
AĞAÇLARI SULAMAK…
ZULÜM NEDİR?
DİKENLERİ SULAMAK…”
MEVLANA
Bundan sonra Belediyemiz den beklentimiz ağaçları sulamasıdır.
Yoksa biliyorum ki kimsenin dikenlerle işi olmaz.
Herkese layık olduğu şeyi verdiren bir erdemdir” Demiş ARİSTOTELES.
Hepimiz için istenilen ve her zaman beklediğimiz Adalet ve Adaletli davranış olmuştur. Sanıyorum bu hayat da herkesin bir mağduriyeti olmuştur. İşte son günlerin en güzel haberlerinden biri de, haksız yere bu mağduriyeti yaşayan, bu nedenle zor günler geçiren İşçilerin işlerine dönmesi olmuştur.
Aslına bakarsak genelde bu durumları bütün belediyelerde yaşıyoruz. Siyasi zaferlerin ardından iş kaygısı yaşayan bu işçilerin sözlerine, isteklerine kulak vermemiz ve çalıştığı dönemde yaşadıkları işsiz kalma streslerini görmemiz gerekir. Kimlerin oy verip vermediğinden ziyade yaptığı işteki bilgi ve becerisi ön planda tutulmalıdır. Sırf seçim kazanmak adına verilen iş vaatlerinin gerçekleştirmek adına yapılan uygulamaların doğru olmadığı gibi vaat edip de iş sağlayamadığımız kişilerin de hayatlarında büyük bir hayal kırıklığı oluyoruz. Biraz empati yapmak, daha kolay anlamamızı sağlar.
Belediye’nin daha fazla istihdam sağlaya bilmesi için, çalışan işçiyi çıkarmak yerine daha fazla yatırım yapması veya yatırım yapacak yatırımcıya dorudan ulaşması daha doğru bir seçenek olacaktır. Yeni yatırım demek hem Belediye gelirlerini arttırmak hem de iş sahasını genişletmek demektir. Buna bağlı olarak güçlü bir Belediye demek, daha fazla ve daha kaliteli hizmet demektir.
Umarım işlerine geri dönen işçiler, çalıştıkları zaman içerisinde zorluklarla karşı karşıya kalmazlar.
Umarım geç olsa da hukuksuz bir şekilde çıkartılıp dönen işçilere mobbing uygulanmaz.
“ADALET NEDİR?
AĞAÇLARI SULAMAK…
ZULÜM NEDİR?
DİKENLERİ SULAMAK…”
MEVLANA
Bundan sonra Belediyemiz den beklentimiz ağaçları sulamasıdır.
Yoksa biliyorum ki kimsenin dikenlerle işi olmaz.